Betonarme yapıların güçlendirilmesi, mevcut taşıyıcı sistemin mukavemetini, sünekliğini ve genel dayanım kapasitesini artırmak amacıyla yapılan mühendislik müdahaleleridir. Ancak saha uygulamaları sırasında, tasarım varsayımlarına uygun davranılmaması ciddi performans kayıplarına sebep olabilmektedir. Bu yazıda betonarme güçlendirme uygulamalarında sıkça karşılaşılan problemler, saha uygulama hataları ve CARBOFİX ürün ailesi ile teknik çözüm önerileri ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.
1. Yüzey Hazırlık Hataları ve Aderans Sorunları
Teknik Problem:
Güçlendirme sistemlerinde (FRP laminatlar, çelik levha kaplamalar, püskürtme beton vb.) yük aktarımı büyük ölçüde yüzey aderansı ile sağlanır. Yüzey hazırlığının yetersiz olması, CARBOFİX kompozit sistemin yük taşıma kapasitesinin ciddi oranda azalmasına, delaminasyon veya debonding (kopma) gibi başarısızlıklara yol açar.
Başlıca Hatalar:
- Eski beton üzerinde zayıf tabaka bırakılması,
- Yüzeyin yeterli pürüzlülük derecesine ulaştırılmaması,
- Yağ, kir, boya kalıntılarının temizlenmemesi.
Çözüm Önerileri:
- Beton yüzeyi, mekanik yöntemlerle (kumlama, frezeleme, yüksek basınçlı su jeti uygulamaları) hazırlanmalıdır.
- Pull-off testi ile aderans kalitesi kontrol edilmeli
- Yüzey hazırlığı sonrası primer uygulamasına geçilmeden önce yüzey toz ve nem açısından değerlendirilmelidir.
2. Donatı Korozyonu ve Mevcut Kesit Yetersizlikleri
Teknik Problem:
Mevcut taşıyıcı elemanlarda donatıların paslanması, çap kaybı ve aderans kaybı ile sonuçlanır. Korozyona uğramış donatının üzerine doğrudan güçlendirme uygulaması yapılması, yapının dayanımını ve sünekliğini olumsuz etkiler.
Başlıca Hatalar:
- Korozyon düzeyinin yüzeysel gözle kontrolle değerlendirilmeye çalışılması,
- Donatı kesit kayıplarının dikkate alınmaması.
Çözüm Önerileri:
- Elektromanyetik tespit cihazları ve yarı hücre potansiyel ölçümleri ile korozyon alanları tespit edilmelidir.
- Korozyonlu donatılar pasivasyon malzemeleri (ör. çinko esaslı koruyucu kaplamalar) ile korunmalı veya gerekirse donatı tamiri ve yeni donatı eklemesi yapılmalıdır.
- Beton örtü tabakasında ciddi kayıplar varsa, katodik koruma sistemleri de değerlendirilmelidir.
3. Malzeme Uygulama Hataları: Karışım, Sıcaklık ve Kür Problemleri
Teknik Problem:
Epoksi reçineler, polimer bazlı kompozit malzemeler veya yüksek performanslı betonlar gibi güçlendirme ürünlerinin tasarım performansını gösterebilmesi, doğru karışım oranlarına, uygulama koşullarına ve kür prosesine bağlıdır.
Başlıca Hatalar:
- Epoksi bileşenlerinin doğru oranlarda karıştırılmaması,
- Aşırı sıcaklık veya düşük sıcaklıkta uygulama,
- Kür süresine uyulmaması ve malzemenin erken yüklenmeye maruz bırakılması.
Çözüm Önerileri:
- Uygulama öncesi sıcaklık ve nem koşulları ölçülmeli; CARBOFİX epoksi ürünler için genellikle +10°C ila +35°C aralığında çalışılması tavsiye edilir.
- Kür süresi boyunca (genellikle 7 gün) mekanik yüklere maruz bırakılmamalıdır.
- Infrared termometreler ve nem ölçüm cihazları ile saha ortamı sürekli izlenmelidir.
- Kritik uygulamalarda pre-test numuneleri alınarak şantiyede kalite kontrol yapılmalıdır.
4. Yetersiz Detaylandırma ve Alan Uygulama Hataları
Teknik Problem:
Proje aşamasında detaylandırmanın eksik olması, saha uygulamasında mühendislik dışı çözümler üretilmesine yol açarak yapısal güvenliği tehlikeye atar.
Başlıca Hatalar:
- FRP sonlandırma bölgelerinde yeterli ankre edilmemesi,
- Bindirme boylarının veya lif yönlendirmelerinin yanlış yapılması,
- Çelik ankraj yerlerinin doğru açılmaması veya yapısal düğüm noktalarının atlanması.
Çözüm Önerileri:
- Projede her bir detay (lif yönleri, mesafeleri, sonlandırma tipleri gibi) net bir şekilde belirtilmeli.
- Şantiyede mock-up uygulamalar yapılmalı ve saha ekibi proje müellifinin gözetiminde eğitim almalıdır.
- Uygulama sırasında periyodik saha denetimleri (günlük kontrol formları, aplikasyon çizelgeleri) düzenli olarak yapılmalıdır.
5. Rijitlik Uyum Problemleri: Lokal Sertlik Artışı
Teknik Problem:
Kısmi güçlendirme uygulamalarında (örneğin sadece kolon güçlendirmesi), rijitlik farkı nedeniyle yapının süneklik kapasitesi düşebilir ve yapısal sistemde kırılgan mekanizmalar gelişebilir.
Başlıca Hatalar:
- Sadece belirli kolonların CFRP ile sarılması sonucu rijitlik dengesizliğinin oluşması,
- Katlar arası deplasman talebinin beklenenden fazla artması.
Çözüm Önerileri:
- Performansa Dayalı Güçlendirme Analizleri yapılmalı ve rijitlik dengesi sağlanmalıdır.
- İyileştirme sadece lokal değil, sistematik bir yaklaşımla ele alınmalıdır.
- Gerekirse, rijitliği azaltacak enerji sönümleyiciler veya esnek bağlantı elemanları kullanılmalıdır.
6. İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Riskleri
Teknik Problem:
Güçlendirme çalışmaları genellikle eski, hasarlı, dar hacimli yapılarda ve aktif kullanım alanlarında gerçekleştirildiğinden, iş kazası riski artar.
Başlıca Hatalar:
- Kapalı alan protokollerinin ihmal edilmesi,
- Kimyasal malzeme kullanımında uygun koruyucu ekipman kullanılmaması.
Çözüm Önerileri:
- Alan bazlı İSG risk analizi yapılmalı.
- Solvent bazlı epoksi reçinelerde mutlaka havalandırma sistemleri kurulmalı ve çalışanlara uygun KKE (Kişisel Koruyucu Ekipman) temin edilmelidir (solunum maskesi, eldiven, gözlük).
- Yüksekte çalışmalarda çift emniyetli düşüş durdurucu sistemler kullanılmalıdır.
Betonarme güçlendirme projelerinde saha uygulama kalitesi, yapının güvenliği ve uzun ömürlülüğü üzerinde doğrudan belirleyici bir faktördür. Teknik standartlara, uygulama prosedürlerine ve detaylı kalite kontrollerine uygun şekilde yürütülen her güçlendirme projesi, yapı stokunun daha dayanıklı, daha güvenli ve daha sürdürülebilir hale gelmesine katkı sağlar.
Unutulmamalıdır:
İyi tasarım + Kusursuz saha uygulaması = Başarılı güçlendirme
Sadece doğru ürün seçimi değil, doğru uygulama metodolojisi de en az ürün kadar kritiktir.
Detaylı bilgi ve teklif almak için bize 0212 690 92 92 no’lu telefondan ve musteriliskileri@fixa.com.tr e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.
Paylaşın!
Diğer Blog Yazılarımız
DİĞER BLOG YAZILARIMIZ
İnşaat sektöründe ankraj sistemleri, yapı elemanlarını birbirine bağlamak, taşıyıcı sistemleri
Yapıların servis ömürlerini artırmak, aşınma, korozyon veya sızıntılara karşı dirençli
Deprem riski taşıyan bölgelerde yapı güvenliği, mühendislik açısından kritik bir
Tarihi yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan mimari değerler olmalarının yanı
Epoksi bazlı güçlendirme sistemleri, karbon veya cam fiber takviyeli polimerlerle
Betonarme yapıların güçlendirilmesi, mevcut taşıyıcı sistemin mukavemetini, sünekliğini ve genel
Korozyon, betonarme yapılarda en büyük yapısal tehditlerden biri olup donatının zamanla zayıflamasına ve yapı ömrünün ciddi şekilde kısalmasına neden olur. Özellikle suyun ve nemin yapı elemanlarına nüfuz etmesi, çelik donatının oksitlenerek dayanıklılığını kaybetmesine yol açar.
Günümüzde mevcut yapıların güvenliği ve dayanıklılığı giderek artan bir öneme sahiptir. Özellikle deprem riski yüksek bölgelerde, yapısal güçlendirme çalışmaları hayati bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. İleri mühendislik çözümleri ve yüksek performanslı yapısal güçlendirme teknikleri, mevcut yapıların ömrünü uzatır.
Yapı kimyasalları, inşaat malzemelerinin özelliklerini iyileştirmek, dayanıklılıklarını artırmak ve yapım süreçlerini kolaylaştırmak için kullanılan özel kimyasal bileşiklerdir. Bu bileşikler çimento, beton, harç, sıva, boya, yalıtım malzemeleri gibi birçok farklı inşaat malzemesinin üretiminde, uygulanmasında ve performansında önemli rol oynar.
Yapıların uzun yıllar boyunca iç ve dış etkenlerden doğru biçimde korunmasında yalıtımın katkısı çok önemlidir. Günümüzde ısı yalıtım sistemlerinin esas amacı; yapının zararlı boyutlarda ısı hareketleri ve buhar yoğunlaşması sonucu zaman içinde yapı hasarlarının (don hasarı, nem hasarı, küflenme, bozulma, demir aksamının çürümesi - korozyonu vb.) ortaya çıkmasını önlemektir.
Günümüzde endüstriyel yapıştırıcılar, metal, demir ve cam gibi farklı malzemelerin güvenli ve dayanıklı bir şekilde birleştirilmesi için en önemli çözümlerden biri haline gelmiştir. Kaynak, vidalama ve perçinleme gibi geleneksel yöntemlere kıyasla daha hafif, esnek ve uzun ömürlü bağlantılar sunan yapıştırıcılar, birçok sanayi dalında tercih edilmektedir.
Oto cam yapıştırıcısı, araç camlarının güvenli ve dayanıklı bir şekilde monte edilmesini sağlayan özel bir yapıştırıcı türüdür. Araçların sürekli titreşime, sıcaklık değişimlerine ve dış etkenlere maruz kalması, cam ile gövde arasındaki bağlantının esnek, güçlü ve uzun ömürlü olması gerekliliğini ortaya çıkarır.
Epoksi tamir harçları, özellikle ağır yük altında veya kimyasal maddelere maruz kalan beton yüzeylerin onarımında mükemmel çözümler sunar. Yüksek mukavemetli ve dayanıklı yapısıyla iki veya üç bileşenli epoksi tamir harçları, betonun hasarlı kısımlarını güçlendirir, kimyasallara karşı direnç sağlar.
Epoksi zeminler endüstriyel ve ticari alanlarda en çok tercih edilen zemin kaplama çözümlerinden biridir. Dayanıklılığı, uzun ömürlülüğü ve estetik avantajlarıyla ön plana çıkan epoksi zemin kaplaması, özellikle ağır yaya ve araç trafiğine sahip alanlarda kullanım için mükemmel bir tercihtir.
Binaların su yalıtımı, yapıların dayanıklılığını artırmak ve uzun ömürlü olmalarını sağlamak için hayati bir öneme sahiptir. Su sızıntıları, yapılar için ciddi hasarlara yol açabilir ve zamanla binaların yapısal bütünlüğünü tehlikeye atabilir. Bu nedenle, su yalıtımı çözümleri, hem yeni inşaatlarda hem de mevcut yapılar için kritik bir aşamadır.
Islak hacimler yapıların en yoğun su ve yüksek nem oranına maruz kaldığı, havalandırmanın genellikle yeterli oranda yapılamadığı, su yalıtımının kaçınılmaz olduğu yapı bölmeleridir. Suyun her çeşit yapıya verdiği zarar göz önünde bulundurulduğunda, ıslak hacimlerde su yalıtımının yapılması zorunluluktur.
Kendinden seviyelenen bu özel bileşikler, özellikle zemin iyileştirmeleri ve tadilat işlerinde, yüzeydeki çatlama, tozuma, aşınma, ondülasyon ve kot farklılıkları gibi yüzey bozukluklarının giderilmesi amacıyla kullanılır.
İnşaat sektöründe hızlı büyümeye bağlı yaşanan en önemli problemlerden biri, nitelikli iş gücünde yeterli artış sağlanamamasıdır. Hız ve zaman faktörünün de etkisiyle birlikte inşaatlardaki imalat kalitesinin düştüğü gözlemlenmektedir. Yapı kimyasalları üreticileri şantiyelerin ihtiyaçlarına cevap verecek yenilikçi ürünler geliştirmeye devam etmektedir.
Su, binaların servis ömrünü kısaltan ve dayanıklılığını etkileyen en büyük tehlikelerden biridir. Yapının gövdesine sızan sular, zamanla gövde ve taşıyıcı kısımlardaki donatıların korozyona uğramasına sebep olur, binada zamanla çatlakların ve kırıkların oluşmasının önünü açar.
MS Polimer teknolojisi ile üretilen mastikler; PVC, alüminyum, cam, çelik, seramik, kontrplak ve inşaat alanında yeni geliştirilen birçok malzeme gibi inşaat ve sanayide yaygın olarak kullanılan çeşitli yüzeylere astara gerek duymadan çok iyi şekilde yapışabilmektedir.
Dış cephe silikonu olarak bilinen ürünler binaların dış cephelerinde kullanılan hava şartlarına dayanıklı, yüksek mukavemetli silikon mastiklerdir. Bu yazımızda size dış cephe silikonlarının özelliklerinden bahsedeceğiz.
Yapıların dış cephelerinde veya iç mekanlarında kullanılan nötral silikonlar yüksek performanslı bir dolgu ve sızdırmazlık malzemeleridir. İyi bir nötr silikon %100 silikondan üretilmiş, seyretilmeden satışa sunulmuş olmalıdır.
Seramik yapıştırıcı fiyatları veya fayans yapıştırıcı fiyatları ile ilgili araştırma yapıyorsanız bu yazımız tam size göre! Çeşitlerine göre fayans ve seramik yapıştırıcı fiyatları ile ilgili vereceğimiz bu bilgiler, satın alma sürecinizde karar vermenize yardımcı olacaktır.
Seramik yapıştırıcıları, iç ve dış mekanlarda fayans, granit veya seramik gibi malzemeleri çeşitli yüzeylere yapıştırmak için kullanılan harçların genel ismidir. Kullanılan yüzey ve yapıştırılan seramiğin boyutuna bağlı olarak farklı özelliklerde tercih edilebilen seramik yapıştırıcıları ve özelliklerini yazımızın detayında bulabilirsiniz.
Mantolama paket sistem veya mantolama sistem paketi olarak da bilinen ürünler sadece ısı yalıtım levhası değil, binaların ısı yalıtımı için ihtiyaç duyulan dübel, köşe profili, levha yapıştırıcıları ve sıvaların da dahil olduğu ısı yalıtım paketleridir.
Taş yünü, volkanik kayaçlardan elde edilen bir malzemedir. Bazalt taşlarının yaklaşık 1500 °C’de ısıtılarak eritilmesi sonucunda elyaf elde edilir. Elde edilen bu elyaf, taşyünü ısı yalıtım levhası için ana hammadde olur.
EPS Köpük termoplastik, kapalı gözenekli, polistren taneciklerin şişirilmesi ve birbirine yapışması yolu ile üretilen bir ısı yalıtım malzemesidir. EPS “Genleştirilmiş Polistren” kelimesinin kısaltılmışıdır ve bu malzemenin %98’i hareketsiz kuru havadan oluşur.
Binaların enerji performansını etkileyen ısı yalıtım uygulamaları yapılırken doğru malzemelerin seçilmesi oldukça önemlidir. Günümüzde pek çok teknik ile ısı yalıtımı yapılmaktadır.
TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları ile ilgili tüm detayları bulabileceğiniz bu yazımızda öncelikle standardın tarihçesinini anlatarak başlayalım. Yapılarda gerçekleştirilen ısı yalıtımı uygulamaları ülkemizde yasal düzenlemeler çerçevesinde belirlenmiş ve belli kurallar çerçevesinde uygulanmaya başlamıştır.
Bahar ayları ile birlikte kış boyunca kullanmadığımız yazlık evlerimizin tadilat zamanı da geldi. Balkon ve teras izolasyonu için mevcut seramiklerinizi kırdırmanıza ve yeni bir kaplama uygulaması yapmanıza gerek kalmadan su izolasyonu yapabileceğinizi biliyor muydunuz?
FİXA’nın da önemli katkılarının olduğu Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği 27.10.2017 tarihli resmî gazetede yayınlandı. İnşaat sektörü için oldukça önemli olan bu gelişme Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önderliğinde Suder, İzoder ve Bitüder’in ortak çalışması ile tamamlandı.
Yaz aylarının gelmesi ile birlikte güzel havaların keyfini balkon ve teraslarımızda çıkarmaya başladık. Yazlıkların en çok kullanılan alanları olan balkon ve teraslarda su yalıtımı nasıl yapılır, gelin hep birlikte inceleyelim.
Yapıların servis ömürlerini arttırmak, aşınma, korozyon veya sızıntılara karşı dirençli bir hale getirmek için çeşitli yapı kimyasalları aracılığı ile yapılan uygulamalara su yalıtımı denilir.